Çölyak hastalığı, ülkemizde oldukça yaygın görülmesine rağmen, bu hastalık hakkında bilgi eksikliği yaşanmaktadır. Bu durum, hastalığın erken teşhisini zorlaştırmaktadır. Çölyak hastalığının temel belirtileri hakkında bilgi sahibi olunması büyük önem taşımaktadır. Örneğin, çocuğunuzda sebepsiz yere şişkinlik, deri döküntüsü, gelişme geriliği veya kemik erimesi gibi rahatsızlıklar varsa, bunlar çölyak hastalığının önemli belirtileri olarak ele alınmalıdır. Genetik bir hastalık olarak bilinen çölyak hastalığı, her yaşta ortaya çıkabilir ve bebeklerde teşhis daha kolay konulabilir. Bebeklerde karın ağrısı, hazımsızlık, iştahsızlık ve şişkinlik gibi belirtiler gözlemlenebilir. Günümüzde her 200 kişiden birinde görülen bu hastalığın nedeni, yiyeceklerin içinde bulunan gluten maddesidir. Tıpta çölyak hastalığı, genetik geçiş gösteren bir bağışıklık sistemi rahatsızlığı olarak bilinir. Çölyak hastalığına sahip olanlar, çavdar, arpa ve buğdayda bulunan proteine karşı oldukça hassastır. Genel olarak, vücudun %30'u çölyak hastalığı geni taşırken, sadece %5'i belirtileri gösterir.

Çölyak hastalığının teşhisi, çok fazla şikayet olması nedeniyle zor olabilir. Ancak, tanıyı doğrulayan laboratuvar sonuçları, hastanın gluten açısından zengin ve fakir beslendiği dönemler arasındaki önemli farklılıklar dikkate alınarak teşhis kolaylaşabilir. Kan testi tanıya yardımcı olsa da, bazı hastalarda tedavi ile de ortaya çıkan etmenlerin görülebilmesi için ince bağırsak biyopsisi gerekmektedir. Çölyak belirtileri ise şöyle sıralanabilir:

Bu belirtiler çölyak hastalığının en bariz belirtileri olarak bilinir. Çölyak hastalığı, tüm vücut sistemini ilgilendiren bir hastalık olması nedeniyle teşhisin geç konulması halinde birçok hastalığa da zemin hazırlar.

Yapılan araştırmalar, emzirmenin bebeği çölyak hastalığından önemli ölçüde koruduğunu belirtmiştir. Çünkü anne sütünde bulunan gluten oldukça azdır. Emzirme, çölyak hastalığından korumakta ya da genetik olduğu için ortaya çıkmasını ertelemektedir. Bebeğin ilk aylarında zengin besinler verilerek bu hastalık için büyük bir risk ortaya konulmamalıdır. Bebeğin ilk 4 ila 6 ayında sadece anne sütü ile beslenmesi, bu hastalıktan korunması için oldukça önemlidir. Çölyak hastalığı her yaşta ortaya çıkabilmesine rağmen, özellikle 8 ila 12 aylık çocuklarda daha sık görülmektedir. Bebeklerde çölyak tedavisi, diğer kişilere göre daha rahat atlatılmakta ya da hastalığın ortaya çıkması engellenmektedir.

Çölyak hastalığına sahip olan insanlar, glütensiz diyet programı ile bağırsaklarında oluşan bozulmaları düzenleyebilir. Ancak, bu düzelmeye aldanarak tekrar eski yaşam tarzlarına dönerlerse hastalık bulguları tekrar ortaya çıkmaktadır. Diyette buğday, çavdar ve arpa hariç tahıl grubundan pirinç ve mısırdan yapılan yiyecekler tüketilmeye özen gösterilmelidir. Tahta kaşık ve teflon gibi materyaller, ne kadar temizlenirse temizlensin gluten kalıntısı olabileceği için bu tür maddelerin kullanılmaması gerekmektedir.