Çölyak Diyeti
Çölyak hastalığı, buğdayda bulunan glüten ve diğer tahıllardaki glüten benzeri proteinlere karşı alerjik reaksiyon gösteren bireylerde ortaya çıkar. Çölyak hastalığı, tahılların içindeki glüten isimli proteinin ince bağırsakta parçalanamaması nedeniyle oluşur. Bu nedenle, glüten yönünden fakir gıdalarla beslenerek yaşamlarını sürdürmeleri gerekmektedir. Çölyak hastalığının tedavisinin bir parçası olan çölyak diyeti, sabır ve irade gerektiren bir diyettir.
Çölyak Diyetinin Önemi
Çölyak hastalığı ömür boyu süreceğinden, glütensiz bir beslenme alışkanlığının sağlanması gereklidir. Aksi takdirde, çölyak hastası glütenli ürünler tükettiğinde bağışıklık sistemine uyarı gönderilir ve ince bağırsak iltihaplanır. Bağırsak fonksiyonu için önemli olan villüslerin azalmasıyla besin maddelerinin kana karışması zorlaşır. Böylece vitamin ve mineral eksiklikleri yaşanır. Bu nedenle uygulanması gereken diyet büyük önem arz etmektedir. Ayrıca, günümüzde glütensiz gıda üretimi sektörü oldukça gelişmiştir.
Çölyak Diyeti ile İlgili Uyulması Gereken Hususlar
- Çölyak diyeti yetişkinler için daha kolay uygulanabilirken, çocuklarda uygulanması oldukça zordur. Her zaman çocuğun yanında bulunma imkânının olmadığı düşünüldüğünde, ebeveynlere büyük görevler düşmektedir. Aileler, glütensiz beslenme şeklini çocuklarına benimseterek onların bunu bir yaşam stili haline getirmelerini sağlamalı ve sosyal hayattan uzak kalmamaları için yol göstermelidirler. Ayrıca, çocukların bu gıdalara özenti duymalarının önüne geçmek için evde imkânlar ölçüsünde bu gıdaları ya da alternatiflerini hazırlayabilirler.
- Çölyak hastaları, dışarıda yemek yemekte zorlanabilir. Tükettikleri gıdaları araştırmak ve bazen aç kalmamak için yiyeceklerini yanlarında taşımaları gerekebilir. Glütensiz ama sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanmalı ve bunun bir yaşam stili haline gelmesi gerekmektedir. Pek çok sınırlamaya rağmen, iyi bir diyetle pek çok gıdayı tüketebilirler.
- Özellikle buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllar ve bu tahıllardan üretilen bulgur, makarna, erişte, kuskus, simit, ekmek, tarhana, irmik, kraker, börek, hamur tatlıları, kurabiye, bisküvi, pasta gibi besinler ile un kullanılarak yapılan hazır gıdaların tüketiminden vazgeçilerek; pirinç, soya, fındık, kestane, fasulye, mercimek, patates gibi besinler ve bunlardan üretilen unlar tercih edilmelidir. Bol miktarda ceviz, fındık, incir tüketilmelidir.
- Etiketinde glütensiz yazan gıdaların tüketilmesi alışkanlık haline getirilmelidir.
- Dışarıda üretilen poğaça, ekmek gibi yiyecekler yerine glüten içermeyen malzemeler ile evde alternatif ürünler hazırlanmalıdır.
Çölyak hastaları diyete çok dikkat etseler bile, küçük tavizler bağırsak kanseri, diyabet, şizofreni gibi ağır hastalıklara davetiye çıkarabilir. Ayrıca, bağırsaklar aşırı zarar görürse tedavi için sadece çölyak diyeti yeterli olmayacağından ilaç tedavisine geçilmesi gerekebilir. |