{ "title": "Çölyak Hastalığı", "image": "https://www.colyak.gen.tr/images/Colyak-Hastaligi-83.jpg", "date": "19.01.2024 20:03:35", "author": "Yasemin Akdaş", "article": [ { "article": "
Çölyak hastalığı; bağırsaklardaki vitamin ve minerallerin emilimini sağlayan villus denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısı ile yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Çölyak hastalığı diğer hastalıklarla benzer belirtiler gösterdiği için teşhis edilmesi oldukça zor bir hastalıktır. Hassas bağırsak sendromu ve gastrit gibi mide rahatsızlığı ile de karıştırılabilmektedir. Çölyak hastası bireylerde folik asitin, demirin veya ikisinin birden eksik emilmesinden dolayı anemi (Kansızlık) görülebilir. Kalsiyum ve D vitamininin eksik emilmesinden dolayı ise östeoporoza sebebiyet vermektedir.

Çölyak hastalığı belirtileri nelerdir?

Küçük çocuklarda kusma, karın şişliği, iştahsızlık, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi daha ileri orta yaşlarda sadece kemik zayıflığı, kansızlık, boy kısalığı ve nedeni belli olmayan karaciğer hastalığı gibi çok değişik belirtilerle de kendini göstermektedir.

Çölyak rahatsızlığı olan kişilerin buğday, çavdar, arpa da bulunan glüten adlı proteine karşı alerjisi olmaktadır. Çölyak hastaları glüten içeren besinler tükettiklerinde, bağışıklık sistemleri bunu ince bağırsaklara önemli derecede zarar vererek cevap vermektedirler. Özellikle ince bağırsakta bulunan ve emilimi sağlayan çok küçük ve parmak şekline benzeyen villus düzleşir ve görevini tam yapamaz hale gelirler. Yiyeceklerdeki vitamin ve mineraller bu villuslardan geçerek kan dolaşımı içine emilirler. Villuslar olmadan kişi ne kadar yemek yerse yesin yeterince beslenemez ve bağışıklık sistemi zayıflar.

Yağ emiliminin bozulmasıyla kronik ishal, şişkinlik gibi yakınmalar görülebilir. Protein eksikliğine bağlı olarak kişide bacak ödemleri meydana gelebilir. Karbonhidrat emilim bozukluğu sonucunda ise hastalarda laktoz intoleransı meydana gelir. Zayıflama, adet bozukluğu, düşükler, kas güçsüzlüğü ve saç dökülmesi gibi problemler emilim bozukluğuna bağlı oluşabilecek sağlık problemleridir.

Çölyak hastalığı bir kişide ishal ve karın ağrısı yaparken başka bir kişide aşırı sinirlilik, öfke ve depresyon yapabilmektedir. Aslında aşırı öfke ve sinirlilik çocuklarda görülen en belirgin belirtilerdir. Sürekli tekrarlanan karın ağrıları, kronik ishal, kilo kaybı, açık renkli bacaklarda uyuşma, anemi, gaz, kemik ağrısı, kötü kokulu dışkı, karıncalanma, haddinden fazla kilo kaybından dolayı adet düzensizliği gibi belirtileri vardır.

Vücudun kendi bağışıklık sistemine zarar vermesinden dolayı çölyak hastalığı sistem hastalığı olarak da düşünülmektedir. Bununla birlikte, yiyeceklerin emilememesinden dolayı sindirim rahatsızlığı olarak da sınıflandırılabilir.

Çölyak hastalığı bazı kişilerde yıllarca herhangi bir belirti göstermez ya da hafif şiddette seyreder. Kişi çölyak hastalığını uzun bir süre fark edemeyebilir.

Çölyak hastalığı teşhisi nasıl konur

Çölyak hastalığının kesin teşhisi Uzman bir gastroenterolog tarafından yapılacak kan tahlilleri ve ince bağırsak biyopsisi yapılarak teşhis konulmaktadır. Kan testiyle gliadin veya retikülin adlı proteine karşı vücutta gelişen antikorların araştırılması yapılır. Endoskopik adı verilen yöntemle alınan doku örneklerinde, ince bağırsak yüzeyinde bulunan ve emilimi sağlayan parmak şeklindeki dokuların düzleşmesi çölyak hastalığının olduğunu göstermektedir.

Biyopsi işlemi; endoskop olarak adlandırılan ince bir tüp ağızdan mideye doğru ince bağırsağa içine sokulur ve aletin yardımı ile küçük bir doku alınarak test edilir. İnce bağırsak biyopsisi çölyak hastalığını teşhis etmenin en iyi yoludur.

Çölyak hastalığı genetik bir rahatsızlıktır, ailede mutlaka bir kişide daha önce bu rahatsızlık bulunmaktadır. Bazı durumlarda çölyak hastalığı bir ameliyat sonrasında, çocuk doğumu, hamilelik, viral enfeksiyon ya da şiddetli duygusal stresten sonra da ortaya çıkabilmektedir. Hastalık aynı zamanda kişinin yaşamının bir bölümünde de ortaya çıkabilmektedir. Çölyak hastalığı çocukluk döneminde ya da ergenlik döneminde veya orta yaş döneminde ortaya çıkabilmektedir.

Çölyak hastalığı tedavi şekli

Çölyak hastalığının teşhisi konulduktan sonra yapılması gereken tek tedavi yöntemi ise Uzman bir hekim tarafından önerilen glüten içermeyen besinlerle beslenmektir. Glüten arpa, buğday, çavdar ve yulafta bulunduğu için ömür boyu bu gıdalardan uzak durmak gereklidir. Çölyak hastaları normal ekmek, bisküvi, pasta gibi benzer gıdaları yiyemezler. Mısır unu, soya unu, patates unu, pirinç gibi glüten içermediği için çok rahatlıkla tüketilebilir. Çölyak hastaları glüten unu kesinlikle yememelidir.

Glütensiz diyete başlanması kısa sürede yakınmalarda azalma olmasını sağlamaktadır. Bağırsak mukozasındaki iyileşme de 3-6 ay içerisinde gerçekleşmektedir. Glütensiz diyetin yaşam boyu sürmesi gerekmektedir. Ne kadar az olursa olsun glüten ve dolayısı ile glutenli gıdalar tüketmek bağırsaklara zarar vermektedir. Çölyak hastası olan herkes için böyledir ve diyete dikkat etmeleri gerekir. Hastalığın ilerlemesi ya da glütensiz diyetin uygulanmaması çölyak hastaları için oldukça önemli sonuçlar doğurabilmektedir. Bu sonuçların en vahim durumu bağırsak kanserine yol açabilmesidir. Kişinin teşhis anında yaşına bağlı olarak bazı problemler örneğin büyüme geriliği veya diş bozuklukları oluşabilir ve iyileşmeyebilir. Çölyak hastalarının küçük bir yüzdesi glütensiz diyetle iyileşmeyebilir. Çölyak hastaları bağırsaklarına aşırı derecede zarar vermişlerdir. Diyetlerinden glüteni yok etseler bile iyileşme olmayabilir. Onlar bağırsaklarından yeterli derecede besin emmediğinden kan ilave besin almaya ihtiyaçları vardır. Uzun süredir çölyak hastalığı olan kişilere ilaç tedavisi tercih edilmektedir.
" } ] }